Ömür boyu yüksek tansiyon, Yüksek Tansiyon Daha Çok Kimlerde Görülür? | Kalbinidinlesen
Hipertansiyon Tansiyon Nedir?
Kardiyoloji Hipertansiyon İle Yaşamayı Öğrenin Ailenizde hipertansiyon hastası varsa, fazla kiloluysanız, stresli, hareketsiz bir yaşamınız varsa ve yaşınız da 40 veya üzeri ise şikayetlerinizin gelişim şekline dikkat etmelisiniz; çünkü yüksek tansiyon tehdidi altında olabilirsiniz. Büyük ya da küçük tansiyondan herhangi birinin normal değerlerin üstünde olması ''hipertansiyon'' yüksek tansiyon olarak adlandırılır. Daha önceden herhangi bilinen bir hastalığı bulunmayan ve bugüne kadar hiç şikayeti olmayan yani sağlıklı olduğu varsayılan insanlarda büyük tansiyonun ya da küçük tansiyonun 90 mmHg'nın üzerinde olması günümüzde hipertansiyon olarak kabul edilmektedir. Yüksek kan basıncının ilerleyen zaman içerisinde kalbi büyüterek, kalp krizi, kalp yetmezliği ve felç riskini artırdığı, böbrek fonksiyonlarını bozduğu ve görme kayıplarına neden olduğu bildirilmiştir. Yüksek kan basıncı, insanlardaki en fazla ölüm nedenlerinden birisi olup, yüzyılın salgını olarak kabul edilmektedir.
Kan kalpten bütün vücuda organların oksijen ve besin ihtiyaçlarının karşılanması amacı ile pompalanır. Pompalanan kan vücudun her yerine damarlar aracılığı ile ulaştırılır. Tansiyon ya da kan basıncı, kalbin kanı pompalarken damar duvarında oluşturduğu basınçtır ve mm cıva Hg olarak ifade edilir. Büyük sistolik ve küçük diyastolik tansiyon olarak ikiye ayrılır.
Sessiz Tehdit ‘Tansiyon Hastalığı’
Büyük tansiyon, kalp kasılmasının bittiği anda ölçülen kan basıncı değeridir. Küçük tansiyon ise kalbin gevşediği andaki kan basıncını ifade eder. Hipertansiyon nedir? Bazı özel riskleri taşıyan hastalarda ise hekim daha düşük kan basıncında da kalp ve böbrek gibi hedef organları korumak üzere ilaç tedavisi başlayabilecektir. Hipertansiyonun belirtileri nelerdir? Kan basıncı yükseldiğinde baş ağrısı, baş dönmesi, bazen göğüste baskı hissi, nefeste daralma ya da çarpıntı, burun kanamaları görülebilir.
Yüksek tansiyon riskini arttıran birçok faktör söz konusudur. Bu faktörleri öğrenerek ve gerekli önlemleri alarak ileride yüksek tansiyon hastası olma riskinizi azaltabilirsiniz. Değiştirilemeyen Risk Faktörleri: Yaş: Yüksek tansiyon görülme oranı ilerleyen yaşla birlikte artar. Buna karşın tansiyon yüksekliği genellikle ilk olarak yaşlarında saptanır. Cinsiyet: 50 yaşın altındaki grup ele alındığında erkeklerde daha sık görülür.
Ancak çoğu hastada bu belirtiler olmaz, tesadüfen ölçülerek yüksek kan basıncı olduğu fark edilir. Hastalar yıllarca bu hastalığı fark etmeden yaşayabilir ve hastalığın yaptığı hasarlar ile karşımıza gelebilirler.
Bu yüzden, erişkinlerin hiç değilse yılda en az 1 defa tansiyon kontrolü yaptırmasında fayda vardır. Kan basıncı belirtilerinin olmaması hasar vermediği anlamına gelmemektedir.
One moment, please
Kan basıncı kılcal damarlardan başlayarak en büyük damar olan aortamıza kadar tüm damarlara zarar vermektedir. Damar duvarında kalınlaşma, dolayısıyla içinden geçen kanın azalması ve damarın beslediği organın kansız kalması, ana büyük damarlarda sertleşme ve kalp yükünün artması gibi problemler hasta hissetmeden gelişebilmektedir. Hipertansiyonun nedenleri nelerdir? Bu hastalıklar böbrek hastalığı böbrek dokusu hastalığı ya da böbrek atar damarında darlık ya da hormonal hastalıklardır tiroid bezi bozukluğu, böbrek üstü bezi bozukluğu vs.
Bu hastalıklar dolaylı olarak hipertansiyona sebep olur. Bu tip hipertansiyona tıp dilinde sekonder ikincil hipertansiyon denilir. Kan basıncı neden yükselir? Kalıtım: Ailesinde yüksek tansiyon hastası bulunan kimselerde hipertansiyon gelişme riski artmıştır.
Yaş: Yüksek tansiyon genellikle 35 ile 50 yaşları arasında ortaya çıkar. Daha erken yaşta veya daha geç yaşta başlayan yüksek tansiyonun ikincil tansiyon olma olasılığı daha yüksektir ve kuşkulanıldığında da daha ileri tetkiklerin yapılması gerekmektedir.
Tuz: Dünya sağlık örgütünün önerdiği günlük tuz tüketim sınırı 6 gramdır. Yapılan çalışmalar Türk ömür boyu yüksek tansiyon tuz tüketiminin günde 16 grama kadar çıktığını göstermektedir. En yüksek miktarda tuz kaynağı ise ekmektir. Bunun dışında hazır ve salamura gıdalar, fast food satın alarak tükettiğimiz besinler, soda, peynir, zeytin ve salça seçimimiz de tuz alımımızı etkilemektedir.

Şeker hastalığı: Şeker hastalarında yüksek tansiyonun ortaya çıkma riski, şeker hastası olmayanlara göre daha fazladır. Şişmanlık: Fazla kilo tuz tutulumunu ve şeker riskini arttırarak yüksek tansiyona zemin hazırlar. Sigara: Sigara, yüksek tansiyonun damarlar üzerindeki zararlı etkilerini hızlandırır. Stres-sinir: Aşırı sıkıntılı bir yaşam biçimi, yüksek tansiyonun ortaya çıkması için zemin hazırlar.

Hareketsizlik: Düzenli yapılan egzersiz ve spor, yüksek tansiyonun kontrol altına alınmasını kolaylaştırır. Alkol: Yüksek miktarda alındığı anda tansiyonda geçici düşmeye, fakat ertesi gün tuz tutulumu yaparak kan basıncında yükselmeye yol açar.
Yüksek kalori içermesi nedeniyle kilo alımı ve şeker dengesinin bozulmasına neden olur.

Hipertansiyon hangi organlara zarar verir? Yüksek kan basıncı kalp, beyin, böbrek, aort damarı, göz gibi hayati organları etkiler. Tedavi edilmemiş hipertansiyon, böbreklerden protein kaybına sebep olur ve sinsice ilerleyerek böbrek yetmezliğine yol açar. Bilinen bir böbrek rahatsızlığı veya şeker hastalığı varsa hipertansiyonun yaratacağı böbrek hasarına kişi daha da duyarlı olacaktır.
Kan basıncı ne kadar yüksekse kalp krizi, kalp yetmezliği, felç, göz ve böbrek hastalıkları gelişme riski de o kadar yüksektir. Böbrek hastalığı ve kan basıncı yüksekliği arasında bir yumurta-tavuk tavuk-yumurta ilişkisi vardır.
Belirtilmiş olduğu gibi kan basıncı ne kadar yüksekse böbrekte yaratacağı hasar da o kadar şiddetli olacaktır. Diğer yönden böbrek hasarı olan hastalarda böbrek hasar derecesine paralel olarak kan basıncı şiddeti artacaktır.
Kan basıncının kontrolü ömür boyu yüksek tansiyon hasarı mevcut kişilerde çok önemlidir.

Yüksek kan basıncı ömür boyu yüksek tansiyon hedeflere indirildiğinde, böbrek yetmezliğinin seyri yavaşlamaktadır. Kan basıncının böbreklerimize zarar vermesinin ilk bulgusu idrarda mikroalbuminüri dediğimizprotein kaybının başlamasıdır. Bu bulgu aslında yüksek kan basıncının tüm damar sistemine zarar vermeye başladığının habercisidir.
Yüksek Tansiyon Daha Çok Kimlerde Görülür?
Kan basıncı düşürülmezse idrarda protein kaybı artacak, kreatinin seviyesi yükselecektir. Tedavide geç kalındığında böbreğe verdiği hasar geri dönüşümsüz hale gelecektir.
Hipertansiyonun tedavisi nedir?

Yüksek tansiyonun yol açtığı hastalık ve ölüm, erken tanı ve tedavi bizim kutsal kalp ev sağlık inc önlenebilmektedir. Önemli olan hastalığın ciddiyetini kabul etmek ve gereken önlemleri erken aşamada almaktır. Hastalık ömür boyu sürdüğü için tedavisi de ömür boyu olacaktır.
Kan basıncını normale indirmek için evvela hayatımızda bazı değişiklikler yapmamız gerekir.
- Kolesterol kontrolü ve kalp sağlığı için bir rehber
- Sessiz Tehdit ‘Tansiyon Hastalığı’
- Optimal kan basıncı değerleri
- Böbrek hastalığından yüksek tansiyon
Hipertansif hastalara önerilen ilaç dışındaki yaşam tarzı değişikliği olarak ifade edilen tedavilerin çoğu sağlıklı ömür boyu yüksek tansiyon için normal bireylerde de geçerlidir.
Şişmanlık, şeker hastalığı veya yağ metabolizması bozukluğu olan hastalarda yaşam düzeninin değiştirilmesinin önemi daha da artmaktadır. Yaşam düzeninin değiştirilmesi hipertansiyonu tek başına kontrol edebileceği gibi ilaç gereken durumlarda ilaç dozunun azaltılmasına da olanak sağlamaktadır.
Yüksek Tansiyon Nasıl Düşürülür? - Prof. İbrahim Saraçoğlu
Yaşam tarzı değişimi içinde yer alan önlemler tuz tüketimini azaltmak, sigara kullanıyorsak kesmek ve alkolü sınırlamak, kilo fazlası varsa uygun bir diyet ile kilo vermek, düzenli bir yaşam ve stresten uzak durmak ve düzenli egzersiz yapmaktır örneğin haftada en az 3 gün, en az yarım saat tempolu yürüyüş yapmak gibi.
Beslenme konusunda sebze ve meyveden zengin, haftada gün balık, yağ olarak zeytinyağı tüketilen Akdeniz tipi beslenme önerilmektedir. Son yıllarda önemli bir problem ömür boyu yüksek tansiyon obezite ve şeker ömür boyu yüksek tansiyon gelişimini önlemek üzere besinlerin glisemik indeksini de takip etmek kilo kontrolü ve diyabet gelişimi riskini azaltmak için önerilmektedir. İlaç tedavisi Sınırda ya da hafif dereceli hipertansiyonunuz var ise ilaca gerek kalmadan yaşam tarzınızda yapacağınız değişiklikler ile tansiyonunuz kontrol altında olacaktır.
Ciddi hipertansiyon varlığında ise yaşam tarzı değişikliği ve ilaç tedavisi aynı anda başlanmalıdır. İlaç tedavisinde kullanılacak ilaçların cinsi, dozu ve çeşitliliği tamamen doktorunuzun kontrolü altında olmalıdır.
Doktorunuz bu amaç için ömür boyu yüksek tansiyon bir, bazen de birden fazla ilaç kullanabilir. Takibimizde bazı hastaların ilaç sayısından endişe duyduğu veya mg olarak ifade edilen tablet dozlarını kıyasladıklarını görmekteyiz.

Unutulmamalı ki hipertansiyon hastalarının üçte ikisi birden fazla ilaç kullanmakta ve etken maddeler çok farklı olduğundan bazen bir tableti 1. Hipertansiyon tedavisinde hasta ve hekim işbirliği çok önemlidir. Bu anlamda tedavi sorumluluğunu iki tarafın da üstlenmesi gereklidir.
En ideal olarak düzenlenen bir hipertansiyon reçetesi hasta diyete, ilaç alımına uymadığı sürece hedefe ulaşmayacaktır. Yapılan en büyük hata, tansiyon kontrol altına alındıktan sonra ilaca gerek kalmadığı düşünülerek ilacın azaltılması veya kesilmesidir. İlaç kullanımı sırasında önerilen saatlere uyum, uygun bir aletle tansiyonun takibi, yüksek tansiyon basınç kontrolü bir yan etki görüldüğünde hekiminize geri dönmeniz, ilaçları bilgi vererek kesmeniz cilt hipertansiyonu olan değiştirmeniz tedavi başarısını arttıracaktır.
Unutmayınız iyi bir hasta hekim işbirliği ile kontrol altına alınamayacak hipertansiyon yoktur. Sağlık Rehberi.