Stetoskop ile haysiyet sağlık kalp değerlendirmesi,
Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz. Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim. Buyurun Sayın Mengüllüoğlu. HDP sıralarından alkışlar Süreniz beş dakikadır. A Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları 1.
Dijital tansiyon aletinde dia nın sarı yanması ne anlama geliyor
Arkadaşlar, hepinize merhaba. Tüm Türkiye halklarını, işçileri, emekçileri, yoksullaştırılmış, açlığa, sefalete, çaresizliğe mahkûm edilmiş tüm yurttaşlarımızı Türkiye İşçi Partisi adına selamlıyorum.
Bazıları için sadece bir istatistik ama gerçekte birilerinin annesi, babası, oğlu, kızı, eşi. Çünkü bu Parlamento ısrarla bu ülkenin milyonlarca insanının, açıkça ifade etmek gerekirse ülkenin gerçek sahibi olan, üreten, yaratan, alın teri döken, yaşayan milyonların sorunlarını gündeme almak istemiyor.
Neden hiç pay almıyorlar? Fakat kriz gelince akla hemen işçinin, emekçinin tasarruf etmesini istemek geliyor. Gel gör ki bunu söyleyenlerin ne yazlık sarayından ne uçan sarayından ne de tropikal meyve kokteyllerinden vazgeçtiğini de görmüyoruz. Daha somut konuşayım, geçen yıl yapılan TİS sözleşmesi gereği memur ve emeklilere yılında yılın ilk yarısı yüzde 5, ikinci yarısı yüzde 4 zam yapılacak hâlbuki yılının enflasyon hedefiniz bile yüzde 15,9.
Emekli ve memurlar için bir ara kararla her altı ayda bir yüzde 8 zam yapılmasını öneriyoruz, buyurun yapın. Kamu bankalarına bile buradan 10 milyar lira ucuz kaynak aktardınız. Emekçilerin fonunu yağmalamayı bırakın artık.
Reçete yazmak, hastayı iyileştirecek önlemleri almak
Refahı paylaşmadığınız emekçilere şimdi krizin faturasını kesmeye çalışıyorsunuz. Refahı kiminle paylaştıysanız krizin faturasını gidin, ona kesin.
Mesela, Cengiz İnşaatın vergisini siliyorsunuz ama emekçilerden fedakârlık bekliyorsunuz. İktidara geldiğinizden bu yana kim, ne kadar zenginleşmiş oturup hesap edin, onlardan kriz vergisi alın hatta Cengiz İnşaatın vergisini sileceğinize, kat artan servetinden servet vergisi alabilirsiniz.
Sosyal yardımları lütuf olmaktan çıkarın. Hiç kimse kömür yardımı almak için sizin ilçe binalarınızda sıra beklemek zorunda değil. Onlar için neden halk garanti fonu kurmuyorsunuz? Dün, 16 yaşında bir kâğıt toplama işçisi çocuk, bir kamyon portakal posasının üzerine dökülmesi sonucu yaralandı. Ne kadar absürt bir durum, değil mi? Bunlar gözünüzün önünde oluyor. İşte size zenginleşen Türkiye!

Bakın, kriz dönemlerinde para kaynağı bulmakta zorlanıyor olabilirsiniz, ben size birkaç öneride bulunayım. Vergilerini sildiğiniz, ihya ettiğiniz Cengizden, Limaktan, Kalyondan alabilirsiniz. Cumhuriyet düşmanı bir yazar bozuntusunu, halkın bir kesimine mesaj vermek için, 9 Kasımda ziyaret eden ve her gün bütçesini artırdığınız Diyanetten de alabilirsiniz.
Hipertansif olma
Medya kuruluşu satın alsın ve tekelleştirdiğiniz medyaya bir halka daha eklensin diye kamu bankalarından iki yıl ödemesiz 1 milyar lira kredi verdiğiniz Demirörenden de alabilirsiniz veya genel başkanınızın saray harcamalarından aktarın, inanın birkaç haftalık kısmı bütün ülkeye gani gani yetecektir. Bakın, bunların hepsi aynı kaynak.
Bunların hepsi halkın parası ve daha ne istiyorsunuz halktan, size daha ne yapabilir bu halk? O yüzden bu sorunları çözmek için de emin olun her yerde, her alanda mücadele etmeye devam ederek çözeceğiz bunu. Sözlerime son verirken, AKP saray rejiminin işçi düşmanı, ranta, yandaşa destek politikalarının en çıplak örneği ve iki sınıfın kavgasını en net anlatan üçüncü havalimanı projesinin işçilerinin mücadelesini öncelikle selamlıyorum. Haklı oldukları yandaş holdingiler tarafından bile kabul edilmesine rağmen tutuklanan işçileri de selamlıyorum.
Yalnızca, Genel Başkanımızla birlikte havaalanında işçilerle dayanıştığı için tutuklanan Yusuf Yılmaz yoldaşımı bütün devrimci duygularımla selamlıyorum stetoskop ile haysiyet sağlık kalp değerlendirmesi herkesi 5 Aralıkta bu davaya, işçilerin davasına sahip çıkmaya çağırıyorum.
Bakalım güçlü olduğunu sanan mı yoksa haklı olan mı kazanacak, hodri meydan! Bunların gerçekle uzaktan yakından alakası olmadığını hepimiz biliyoruz, milletimiz en güzel şekilde biliyor.
Biz tam manasıyla işçilerimizin durumunu on beş yıllık iktidarımızda satın alma gücü paritesi bakımından hakikaten çok iyi noktalara taşıyan ve o işçilerimizin alın terleriyle, emekleriyle, onların katkılarıyla cumhuriyet rejimimize en büyük hizmetleri kazandıran bir iktidarız. Teşekkür ederim. Görmek istemiyorsanız emin olun Türkiye İşçi Partisi olarak size bunu göstermeyi bir görev addediyoruz. Kayıtlara geçmesi açısından şunu ifade ediyorum ki: Biz hem işçilerimizin hem toplum kesimimizin bütününün meseleleriyle, sorunlarıyla yakından ilgileniyoruz, onların durumlarının çok daha iyi noktalara getirilmesi için canla başla, gece gündüz çalışıyoruz ve bu irademiz devamlıdır.

Şunu ifade edeyim ki: 1 milyon işçi kardeşimizi taşeronluktan kadroya geçiren de biziz. Konuşulacak çok şey var ama zaman yeterli değil. Versay Sarayı, Kremlin Sarayı, Beyaz Saray diye kendinden geçenler, kendi ülkelerinin, milletin malı olan mekânları, külliyeleri zemmetmemelidirler, kötülememelidirler diyorum. Teşekkür ediyorum, sağ olun. Sayın Mengüllüoğlu, buyurun yerinizden.
İşçilerin sorunlarını biz gündem dışı söz aldığımız için konuşuyorsunuz şu an. Eğer çok güveniyorsanız kendinize, ayrı bir gündem yapalım, bütün işçilerin sorunlarını konuşalım.

Teşekkür ederim, sağ olun. Buyurun Sayın Çakırözer. CHP sıralarından alkışlar Süreniz beş dakikadır. Adalet ve Multivitamin kalp sağlığı Partisi Genel Başkanı da olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 Ağustos'ta bakanlarıyla halkın önüne geçerek günde gerçekleştirecekleri yüzlerce vaat açıkladı.
Dün 13 Kasımdı, gün doldu. Bakın, bu gün içinde neler yaşandı, günün sonunda Türkiye nasıl bir ülke hâline geldi, aslında sadece günün değil, on altı yılın sonunda?
- Hipertansiyon gelişimindeki faktörler
- TBMM Tutanak Müdürlüðü
- Reiki ve yüksek tansiyon
- Kolesterol yüksek tansiyon
- Diyabetin hipertansiyona bağımlılığı
- Yüksek tansiyon ilacı lorista n
- Türkiye Büyük Millet Meclisi A.
- Adli Tıp Kurumu
Türkiye'de insanlarımız intihar ediyor, kendini yakıyor, vinçlerin tepesinde hak arıyor çünkü fakirlik var, yoksulluk var, işsizlik var.
Kara kışa girerken en temel ihtiyacımız doğal gaz ve elektrik bir yılda yüzde 45 zamlanmış durumda. Beceriksiz, liyakatsiz yönetimin sonucu dolar 7 lirayı aştı, faizler yüzde 40'lara ulaştı. Borcunu döndüremeyen binlerce şirket iflas etti, binlercesi iflasın eşiğinde. Sonuç: Evine aş götüremeyen işsizler ordusuna eklenen on binlerce işsiz.
Doktor Olmak için Gereken Özellikler
Milyonlarca yurttaşımız hayatını borçla sürdürme gayreti içinde. Yurttaşların borcu milyar lirayı aştı, 20 milyon yurttaşımız icralık. İşte bu kriz tablosunda, Adana'da çocuklarını ısıtamayan Emine Akçay cebinde sadece 6 lirayla canına kıydı.
Atanamayan öğretmen Ersin Turhan kardeşimiz İstanbul'da cebinde 10 lirayla ormanda intihar etti. Kocaeli'de çocuğuna okul pantolonu alamayan İsmail Devrim kendini astı. Bu sadece bir örnek. Türkiye'nin dört bir yanında binlerce kardeşimiz bu kışı işsiz, aşsız geçirmeye mahkûm edildiler. Gripten kansere kadar birçok hastalığın dermanı olan yüzlerce ilaca dövizdeki artış nedeniyle ulaşılamıyor.
Hastalar kapı kapı dolaşarak ilaç arıyor. Tıbbi malzemelerin fiyatlarındaki artış nedeniyle hastanelerde ameliyatlar durmuş durumda. Zonguldak'ta, 17 yaşındaki Dilara Kilcioğlu kardeşimiz parasızlıktan Düzce hastanesindeki kontrollere bir yıldır gidemediği için şeker komasından öldü. Döviz krizi gazete, kitap basımını da vurdu; yeni kitap basılamıyor, gazeteler bir biri ardına kapanmak ya da küçülmek zorunda kalıyor.
Aydınlık gazetesi üç gün yayınına ara verdi.
İzmir'de gazeteler hafta sonu çıkmama kararı aldı. Gazeteler üzerindeki tek baskı kâğıt masrafı değil. İlan ambargosu uygulanıyor, hem kamu hem özel sektör ilanları engelleniyor. Değerli arkadaşlarım, bu yapılanın adı stetoskop ile haysiyet sağlık kalp değerlendirmesi hiçe saymaktır, basın özgürlüğüne darbedir. Bu baskıyı kim yapıyor? Hakkı hukuku çiğneyen kim? Tehdit eden kim? Onlar söylemiyor ama hepimiz biliyoruz.
Bunu yapan, tek adam rejimi. Sadece Karar mı? Kamu kurumlarına, kütüphanelere, uçaklara alınmaları, reklam verilmesi yasak.

Peki şu soruyu sormak hakkımız değil mi? Basın sadece ekonomik kıskaç altında değil, bir de bağımsızlığını ve tarafsızlığını yitirmiş olan yargının keyfî kalp sağlığı bilgisi çocuklar ve kararları var.
Uyuşturucu baronları iktidar milletvekillerinin aracılığıyla salıverilirken sadece düşünceleri, eleştirileri nedeniyle gazeteciler, milletvekilleri, avukatlar, işçiler, öğrenciler, hak savunucuları yıllarca, haksız, hukuksuz zindanlarda tutulmakta: Bakın, Eren Erdem bugün, gündür koğuşunda tek başına, bir gizli tanığın yalanları, iftiraları yüzünden.
1 Replies to “Dijital tansiyon aletinde dia nın sarı yanması ne anlama geliyor”
Osman Kavala gündür tek başına koğuşunda, neyle suçlandığını dahi bilmiyor çünkü henüz ne savcı karşısına çıkarılmış ne de iddianamesi hazırlanabilmiş. Hukukçu Selçuk Kozağaçlı bır yıldır tek başına hücrede; tahliye oldu, bir gün dışarıda kaldı ve skandal bir kararla yeniden aynı stetoskop ile haysiyet sağlık kalp değerlendirmesi konuldu. Değerli arkadaşlarım, 85 yaşındaki Sise Ana yılından bu yana cezaevinde, onlarca hastalığı var, adını dahi hatırlamıyor.
Bakın, bu sabah İnsan Hakları Komisyonunda açıklandı, Türkiye'de sıfır ile 6 yaş arasında çocuk anneleriyle birlikte cezaevinde.
Değerli arkadaşlarım, her rakam bir hayat demek. Her düşüneni, her eleştireni hapse attığımız için cezaevleri tıka basa dolu. İnsanlar cezaevlerinde yerlerde yatıyor.
Cezaevi dışında da -sadece cezaevi içinde değil- analar hep ağlıyor. Tek adam rejiminde protesto da yasak. On yılda bin çocuk gelin var bu ülkede. Değerli arkadaşlarım, ülkemizin en önemli değeri insan gücümüz, gençlerimiz; Türkiye'nin, işte, bu saydığım iç karartan tablosunda geleceğe umutla bakamıyorlar, umudu gurbette arıyorlar. Bakın, son bir yıl içinde Türkiye'den göç edenlerin sayısı yüzde 42,5 arttı, Değerli arkadaşlarım, ihtiyacımız olan stetoskop ile haysiyet sağlık kalp değerlendirmesi şey demokrasidir, hukuktur, adalettir, kardeşliktir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Buyurun Sayın Yılmaz. MHP sıralarından alkışlar Süreniz beş dakikadır.

Değerli milletvekilleri, bugün takvimler 14 Kasımı gösterirken on dokuz yıl önceki, 12 Kasım Düzce depreminin acı hatıraları yüreğimizde ilk günkü gibi durmaktadır.
Düzce depreminde vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 17 Ağustos depremiyle beraber hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısıyaralılarımızın sayısı 3.